Kaç ihanet gördü kır çiçekleri
Kaç güzellik verdi, verdi çığlara
Ne yıllar tükendi, ne baharlar
Bitmedi daha, sürüyor o kavga!
Kaç kere vurulduk, doğduk küllerden
Kaç kere yenildik, yürüdük yeniden
Ne şehitler düştü, düştü toprağa,
Bitmedi daha, sürüyor o kavga!
SUNU : Çağrılarınız Karşılıksız, Mevzileriniz Boş, Kanlarınız Yerde Kalmayacak!
24 Nisan 1972’de İbrahim Kaypakkaya yoldaş önderliğinde, enternasyonal proletaryanın kızıl bayrağı Proletarya Partisinin kuruluş ilanı ile göndere çekildi. Yarım asırdır o kızıl bayrak, düşmanın imha ve kuşatma saldırısına, içerde ve dışarda revizyonist-oportünist-reformist saldırılara rağmen tüm görkemiyle dalgalanıyor. Yarım asırdır, İbrahim yoldaşın Marksist-Leninist-Maoist temellere dayanarak kuram ve teorisini oluşturduğu genel siyasi çizgiden asla geri adım atılmadı.
Bu siyasi çizgi Türk, Kürt ve çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının kurtuluş yolunu gösteren kutup yıldızı olarak tüm parlaklığını korumaktadır. Bu kutup yıldızının yön göstericiliğinde fabrikalarda, dağlarda, okullarda, sokaklarda, meydanlarda mücadele hiç eksik olmadı. Bu mücadele uğrunda ağır bedeller ödendi, büyük kayıplar verildi. On binlerce insan yarım asır boyunca bu güzergahı benimsediği için zindanlara atıldı, işkencelerden geçirildi. Bu uğurda can verildi can alındı. Dağ başlarını mesken eyleyen Halk Savaşçıları, şehirlerde düşmana yönelen ve hesap soran militanlar hiç eksik olmadı. Bu yolda proletarya partisi kararlı, ısrarlı ve sürekliliği sağlanmış mücadele hattıyla kavgasının en seçkin, yetkin ve fedakar dört genel sekreterini onlarca kadrosunu ve yüzlerce militanını ölümsüzlüğe uğurladı. Kadroları, üyeleri, militanları ve ona gönül vermiş taraftarları zindanlara düştü ve o olanları mücadelenin parıldayan siperleri haline getirdi.
Devrime gözünü dikmiş, kurtuluş umudunu yitirmemiş o şanlı yürüyüş hala kesintisiz ve soluksuz sürdürülüyor. Ölümsüzleşen yoldaşlar ise bu yürüyüşün en fedakar, en bilinçli ve en kararlı taşıyıcıları olarak bu yürüyüşün rehberi olmaya devam ediyor. Zindanlarda bu inanç ve kararlılıkla yoldaşlarımız ödedikleri bedeller ile kavganın zorunluluğuna bilinç oluyor, devrimin gerekçesini pekiştiriyor.
Kavgamızın en seçkin, en yetkin ve en fedakarlarını anlatmak, onların mücadele anılarını taze tutmak ve yaşayanların bilincinde devrim için yürüme iradesi oluşturmak, mücadele için hayati önemdedir. Yarım aşırı, ölümsüzlerimizin “bizden daha iyi yapın” talimatıyla şekillenen, yön bulmaya çalışan bir yaklaşımla örgütledik. Bu yaklaşımdır ki proletaryanın kızıl bayrağının kesintisiz dalgalanmasını sağlamıştır.
Devrim ve komünizm için ölümsüzleşenleri en geniş, yaygın şekilde anlatmak ve onların ideallerini kavramak için oluşturduğumuz sayfamız kapsamını genişleterek güncelleniyor. Ölümsüzlerimizi anlatmaya, tanıtmaya ve onların mücadeleleriyle ilgili güncellenen bilgileri aktarmaya devam edeceğiz. Ayrıca başta Partizan Tutsaklar olmak üzere, mücadelenin parıldayan siperleri zindanlarda ki gelişmeleri, mücadelenin durumunu, sorunları da sitemizde paylaşarak aktarmaya çalışacağız. Sayfamız Şehit ve Tutsak sayfası olarak çalışmalarına devam edecektir.