Ölümsüzleştiği tarih: 5 Şubat 1978
1954 yılında Sinop-Erfelek’e bağlı Sarıboğa köyünde dünyaya gelen Selahattin Doğan, yoksulluktan dolayı ancak ilkokulu bitirebildi. Yoksulluk ve sefalet Onu çocuk yaşta evin geçimini üstlenmeye itmişti. İstanbul’da çeşitli inşaatlarda ve fabrikalarda işçilik yaptı. O dönemde İbrahim Kaypakkaya’nın düşünceleriyle tanışarak TKP/ML saflarında mücadeleye katıldı. Dürüst, samimi ve fedakar tavırlarıyla kitlelerin gönlünde taht kurdu. İşçi sınıfı içinde mücadele yürüttü. Kısa sürede siyasal olarak yetkinleşerek Parti Üyeliği sıfatına erişerek mücadeleyi artık Parti Üyesi olarak omuzlamıştı. İstanbul bölgesinde faaliyet yürüten Selahattin Doğan, o dönemde birçok askeri eyleme de imzasını atmıştır.
Selahattin Doğan’ın ölümsüzleştiği çatışma şöyle gelişir:
Süleyman Cihan ile önceden tespit ettiği randevu için Bahçelievler Haznedar’a gider. Tesadüfen o bölgede başka bir devrimci örgüt banka kamulaştırması eylemi yapmıştır.
Bu eylemden haberi olmayan Selahattin Doğan, aniden çevrenin polislerce kuşatıldığını ve arama yapıldığını fark eder ve hemen oradan uzaklaşmaya çalışır. Durumu fark eden polis, arkasından ateş açar. Çıkan çatışmada Selahattin Doğan bacağından yaralanır.
Yaralı bir şekilde 2 Ocak 1978’de düşmanın eline geçer. Ondan bilgi almak için her yola başvuran polis, İbrahim yoldaştan devralınan “ser verip sır vermeme” tavrı karşısında yenik düşmüştür. Denedikleri tüm işkence yöntemlerine rağmen hiçbir şey elde edemeyen işkenceciler O’nu 5 Şubat 1978’de katleder.
Not: Yoldaşın şehadet tarihi hakkında çeşitli dönemlerde çeşitli tarihler ortaya atılmıştır ve kaynaklarda geçer. Bunlar, erkenden geçe özetle şöyledir: 1) 5 Şubat (savcının tarihi), 2) 17 Şubat (Cumhuriyet’in 21 Şubat tarihli haberi), 3) 19 Şubat (20 Şubat tarihli gazetelerin duyurusundan yola çıkarak), 4) 20 Şubat (dönem kaynaklarının-listelerinin verdiği en yaygın tarih ama bu, gazetelere düşüş tarihi olduğu için olamaz). Bu tarih farklılıklarındaki sebepler şunlardır: İlk defa ayın 20’sinde gazetelere düştüğünden, ya çıktığı tarih olan 20 Şubat (ki bir kere bu tarih tam o gün duyurulması mümkün olmadığından mantıken olamaz), ya da en geç 19 Şubat tarihi geçer. Cenazeyi teslim alan ailesi, doğru bir şekilde “ölümünün uzun süre saklandığını” cenazeyi teslim aldıktan sonra belirtmişti. Cumhuriyet (21 Şubat 1978)’te de önceki anlatıya uyan, ölümünün 4 gündür duyurulmadığı yazılmıştır (yani bu hesaba göre 17 Şubat). Bütün bu iddialar ve işkencenin infial yaratması üzerine ortalıkta gözükmeyen savcı birden ortaya çıkmış, tarih üzerinden işkenceyi saklamak istemiş ve esas ölüm tarihini 5 Şubat 1978 olarak duyurmak zorunda kalmıştır. Ailesi, 1990’lı yıllarda Özgür Gelecek’e yazdığı mektupta da 5 Şubat tarihini belirtmiştir. Bu yüzden eski yanlışları gidererek tarihini 5 Şubat olarak yazmaktayız.
Ey yiğit halk savaşçısı
Selahattin Doğan yoldaş
Örnek oldu direnişin
Selahattin Doğan yoldaş
Türkü düşmez dilimizden
Silah düşmez elimizden
Korkuyorlar ölümüzden
Selahattin Doğan yoldaş
İşçi-köylü neferleri
Tanımıyor engelleri
Parça parça zaferleri
Selahattin Doğan yoldaş
Kanın yerde kalmayacak
İntikamın alınacak
Patron-ağa yıkılacak
Selahattin Doğan yoldaş
(Selahattin Doğan şehit düştükten sonra yoldaşları ve halk arasında söylenen bir marş)