Ölümsüzleştiği Tarih: 3 Kasım 2021
Hüseyin Peken (Pala), 3 Ocak 1956 yılında Bingöl İli Adaklı İlçesine bağlı Demiroluk (Tap) köyünde doğmuştur. Yoksul bir Kürt aileden gelen Pala yoldaş, henüz bebekken babasını kaybetmiş, 5 yaşındayken annesinin yeni bir evlilik yapması üzerine abisinin yanında yaşamak zorunda kalmıştır. Çocukluğundan itibaren çalışmak zorunda kalan Pala yoldaş, okula gönderilmemiş, okuma yazmayı daha sonra kendi çabası ve yoldaşlarının yardımıyla öğrenmiştir.
14 yaşında abisiyle birlikte İstanbul’a gitmiş, Kazlıçeşme’de deri fabrikalarında çalışmaya başlamıştır. Burada Partizancılarla tanışan Pala yoldaşın yaşamında önemli dönüşümler olmaya başlamıştır. Yapılan çalışmalara aktif bir şekilde katılmış, kısa bir süre kesintiye uğrasa da bu ilişki, yaşamının son anına kadar devam etmiştir.
Pala yoldaş birkaç yıl Kazlıçeşme’de çalışmış, abisinin yaşamını yitirmesinden sonra yeniden köyüne geri dönmüştür. Bu süre zarfında bağlantısı olmasa da yine gittiği her yerde proletarya partisinin propagandasını yapmış, bundan kaynaklı devletin baskısıyla karşılaşmış, defalarca gözaltına alınarak tehdit edilmiştir.
Kısa bir süre yurtdışına çıkan ve geri dönen Pala yoldaş, 1982 yılından itibaren İsviçre’ye yerleşmiştir. Burada Proletarya Partisi ile ilişkilenen Pala yoldaş, partisinin yaşadığı tüm ayrılıklar olmak üzere son olarak yaşanan sağ-tasfiyeci hizip karşısında da partisinin yanında yer almış, parti karşıtlarına karşı acımasız ve kararlı bir duruş ve örnek bir mücadele yürütmüştür.
Pala yoldaş, inandığı bu yolda bitmek tükenmek bilmeyen bir heyecan, enerji ve azimle, örnek bir duruşla devrim mücadelesinin en temiz sayfasına adını yazdırmıştır.
Her gün kilometrelerce yolu gelip derneğini açan fedakarlığıyla; gelir gelmez her satırını okuyup, kitlelere ulaştırdığı gazetesinin önemine yaptığı vurgu ve sahiplenmeyle; eylemlerde, mitinglerde başından çıkarmadığı Partizan şapkası ve elinden düşürmediği Partizan flamasıyla; kurumuna, partisine katkı sunacağını bildiği stantlarda, çalışmalarda bitmeyen enerjisi ve emeğiyle; yoldaşlarına olan sevgisi, partisine olan tereddütsüz bağlılığı ile pratik bir hattın vücut bulduğu bir devrimciydi Pala yoldaş.
Sınıf mücadelesinin keskinleştiği, ezen ve ezilen arasındaki uçurumun giderek derinleştiği koşullar ve süreçlerden geçiyoruz. Pala yoldaş gibi devrimin her alanında emek veren, çalışkan, ideallerine ve bu ideallerini gerçekleştirme mücadelesinin aracı olan örgütüne bağlı ve mücadeleyi ileri taşımaya çalışan bir pratiğe sahip devrimcilere ihtiyaç vardır.
Aramızdan her ayrılan yoldaş için erken ve zamansız ayrıldı diyebiliriz. Evet Pala yoldaş da erken ve zamansız ayrılanlardandır. Deneyim ve tecrübesi, zor zamanlarda asla geri durmayan yapısı, varlığıyla güven ve cesaret veren özellikleriyle boşluğu büyük olacaktır. Tam da onun bize son nefesine kadar dediği gibi yapacağız. Partiyi, mücadeleyi sahipleneceğiz; halkın çıkarları için çabalayacağız, zamanımızı devrim için harcayacağız.
Pala yoldaş, mücadelemizin en müstesna yerinde bizlere eşlik edecektir.
Hayatın zorluklarıyla henüz çocuk yaşta tanışmış olan Pala yoldaş, emeğin, var olan değerleri sahiplenip büyütmenin ne olduğunu en iyi bilen yoldaşlarımızdan biriydi. Pala yoldaşın anısı hiç kuşkusuz mücadeleyi büyütme gerekçemiz olacaktır.
Yılgınlık yerine mücadeleyi, karamsarlık yerine umutlu olmayı bize pratik duruşuyla her an gösteren Pala yoldaş, mücadelemizin en müstesna yerinde bizlere eşlik edecektir.