Ölümsüzleştiği Tarih: 2 Temmuz 1949
Bulgaristan Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Georgi Dimitrov, 2 Temmuz 1949’da Moskova’da hayata gözlerini yumdu. Sovyetler Birliği Komünist Partisi, Dimitrov’un ölümü üzerine yayınladığı bildiride O’ndan Uluslararası İşçi Hareketi’nin en büyük temsilcilerinden biri olarak sözetti.
“Bir defasında Dimitrov için bir tutuklama emri getirmişlerdi. Dimitrov Sofya yakınlarında Nadeşta köyünde konuşuyordu. Küçük okuma odası tıklım tıklım doluydu. İnsanlar havasızlıktan boğulacak gibiydi. Dimitrov, fabrikalarda kadınları ve çocukları çalıştırmanın vücut ve ruh sağlığını bozduğunu anlatıyordu. Dimitrov konuştuğu sırada okuma odasını sarmış olan polis, içeriye girmek istiyordu. Fakat halk kapıya öylesine yaslandı ki açamadılar. Kafası işleyen bir polis, evin çevresini dolaşıp pencereye tırmandı içeri atlamak için. Fakat demir parmaklık vardı. Bunu görünce: “Georgi Dimitrov, kes konuşmanı!” diye bağırdı.
Dimitrov camı kırılmış pencereye öfkeyle yüzünü bastıran polise bakıp alnını kırıştırdı ve konuşmasını sürdürdü Polis: “Georgi Dimitrov, kes konuşmanı!” diye yine bağırdı. Dimitrov: “Biraz sabırlı olun, bayım!” cevabını verdi. “Bu gördükleriniz beni dinlemek için geldiler. Sözlerim bitince susarım.”
Pencerede ikinci bir yüz daha belirdi. Yukarıya burulmuş kocaman bıyıklı surat, ötekinden daha da öfkeli bakıyordu. Polis iki eliyle zorluyordu parmaklığı koparmak için. Beceremeyince kalın sesiyle böğürdü: “Georgi Dimitrov, kanun adına seni tutukluyorum! Eller yukarı! Duyuyor musun?”
Dimitrov: “Duyuyorum” diye cevap verdi. “Fakat bay komiser, konuşmamı bitirinceye kadar biraz sabırlı olun! O zaman kendiliğimden çıkarım buradan. Görüşmek isterseniz beklemek lütfunda bulunun!”
“Ateş edeceğiz.”
“Ateş etmeniz hiç de gerekli değil baylar! Azıcık daha sabır!”
Camları kırık pencereden içeri uzanan başların sayısı dördü bulmuştu. Dimitrov konuşmasını sürdürdü. Polisler biraz yatışmışlardı. Pencereden çekildiler ve konuşmanın sonunu beklediler.
Dimitrov’un konuşması uzun sürdü. Kocaman bıyıklı komiser yine öfkelendi. Pencereye tırmandı yine; kesin kararlıydı… Tabancasını çekip konuşmacıya yöneltti.
“Georgi Dimitrov susacak mısın, yoksa?…”
Konuşmacı bir an susup tabancanın namlusuna baktı. Polis, gözlerini konuşmacıdan hiç ayırmadan baktı, gözlerini kırpıştırdı ve bir daha baktı… Kürsüde bir başkası konuşuyordu. Gözlerini ovaladı ve arkadaşlarına dönüp: “şu konuşan Dimitrov mu başkası mı? Siz ne diyorsunuz?” diye sordu.
Polislerin ağzı açık kalmıştı; Evet konuşan Dimitrov muydu değil miydi? Tam bu sırada konuşmacının seslendiği duyuldu:
“Bay komiser, Dimitrov gitti. Onu arıyorsanız burada bulamazsınız!”
“Yalan söylüyorsun, Dimitrov sensin!”
“Kimliğimi göstereyim size.”
“Ne zaman gitti Dimitrov? Az önceye kadar konuşuyordu.”
“Ben ikinci konuşmacıyım. Dimitrov konuflmasını bitireli çok oldu.”
“Öyleyse bunun cezasını sen çekeceksin!”
“Eh isterseniz beni tutuklayın! Dimitrov değilim ben. Burada vakit yitireceğinize onu arasanız daha iyi olur. Sokakta rastlarsınız belki!”
Salondakiler gülüştüler. Polis elinden kaçırdığı Dimitrov’u günlerce aradı…” (Kamen Kalçev’in “İşçi Sınıfının Evladı Dimitrov” adlı
kitabından..)
18 Haziran 1882’de dünyaya gelen Georgi Dimitrov, 2 Temmuz 1949’da Moskova’da yaşama gözlerini yumdu. Sovyetler Birliği Komünist Partisi Dimitrov’un ölümü üzerine şu bildiriyi yayınladı:
“Uluslararası işçi hareketinin en büyük temsilcilerinden biri, Bulgaristan Halk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Başkanı, Bulgaristan Komünist
Partisi – Merkez Komitesi Genel Sekreteri, yoldaşımız ve kardeşimiz Georgi Mihailov Dimitrov, Moskova yakınında, Boroviça sanatoryumunda öldü.”