Ölümsüzleştiği tarih: 31 Temmuz 1994
“Önümüz kış, kardelen çiçeği gibi olabilmek gerekli. Onursuz bir yaşam yerine onurlu bir ölüm çok daha güzeldirl Geleceğe bir resim, bir fotoğraf, bir yazı ile ulaşamayız! Geleceğe bir yürekle ulaşılır! Böyle bir dünyada yaşamanın anlamı nedir sence! Hiç görmediğin insanlar için bile ölebilmektir gerektiğinde…” (Fethi Özdemir)
1967 Dersim Pertek doğumlu olan Fethi Özdemir (Selim) 1992 yılının Ağustos ayında TİKKO’ya katılmıştır. Cumhuriyet Üniversitesi İnşaat Bölümü ikinci sınıf öğrencisi iken “önümüz kış, kardelen çiçeği gibi olabilmek gerek” mısralarını arkasında bırakarak gerilla yaşamını seçen Fethi Özdemir, devrimciliği boş vakitlerde yapılan bir uğraş olarak değil, bir yaşam tarzı olarak algılıyor ve öyle yaşıyordu. Sanatsal yanı da oldukça gelişkin olan Fethi Özdemir, dış düşmana yöneldiği kadar iç düşmana karşı da mücadeleyi önemsemiş ve eleştiri özeleştiri toplantılarında “bütün burjuva karargahları bombalayın” şiarını haykırmıştır. Kaleme aldığı yazılarında da Parti sorunları ile ilgili yapılması gerekenleri ortaya koymuştur. Genelde parti içinde özelde ise TİKKO içinde proleter kültür ve sanatın önemini gören Komutan Selim, “Gerillanın Sesi” adlı gazetenin çıkarılmasını da organize etmiştir. TKP/ML üyesi ve TİKKO Komutanlarından olan Fethi Özdemir çalışkanlığı, üretkenliği ile örnek olmuştur.
ERZİNCAN KILIÇKAYA ŞEHİTLERİ
31 Temmuz 1994 günü özel bir görev için gittikleri Erzincan ili Kılıçkaya (Sürbahar) köyü yakınlarında bir gerilla grubu düşmanın saldırısına uğradı. Partizanlarla göğüs göğüse çarpışmayı göze alamayan faşist TC güçleri kilometrelerce uzaktan teknolojinin gücüne dayanarak top mermileri yağdırmayı tercih ediyordu. Bu çatışma da buna bir örnektir. Gerillalar köy yakınlarında patlama sesleri ile düşmanın saldırısını fark ederler. Top mermileri partizanların etrafına yağmur gibi yağmaya başlar. Çatışma sonucunda Siyasi Komiser ve Komutanlık görevini yapan Selim (Fethi Özdemir) ve TİKKO savaşçı İsyan (Özlem Sürgeç) ölümsüzleşir.