19-22 Aralık Katliamının 23. yılında “Unutmadık, Unutmayacağız!” şiarıyla Kadıköy’de ortak anma etkinliği gerçekleştirildi.
Wernicke Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Ağı, Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Dostluk ve Kültür Derneği (DKDER) tarafından gerçekleştirilen ortak etkinliğe birçok kişi katıldı.
Saygı duruşu ve açılış konuşmasının ardından Dayanışma Ağı’ndan İdris Yiğit, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu sözcüsü Mehmet Acettin, Dostluk ve Kültür Derneği’nden (DKDER) Türker Demirci ve Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi’nden (TDİ) Abdülmelik Yalçın söz aldı. Konuşmaların ardından serbest kürsüye geçildi.
“ÖRGÜTLENİRSEK ÖNÜMÜZE KOYULAN OYUNU BOZABİLİRİZ”
Mehmet Acettin, tutsakların tek tip hücrede kalıyor olmalarının işkence olduğuna dikkat çekerek, “Öyle saldırgan bir durumla karşı karşıyayız ki dışarıya çıkarmamak için her yol ve durumun yasal zeminini oluşturdular. Bizim yapacağımız tek şey var o da örgütlenmek. Eğer örgütlenirsek önümüze koyulan oyunu bozabiliriz. Biz bu süreci toplumun algısına sokarak ve örgütleyerek bununla baş edebiliriz” diye konuştu.
“TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK KAMPANYASININ SESLENDİRİLMESİ GEREKİYOR”
Türker Demirci ise konuşmasında şunlara yer verdi:
“Devrimciler tecrit edilmeye, teslim alınmaya, ideolojik olarak düşüncesinden sıyrılmasına zorlanıyor. Ve onlara uzun yıllar cezaevinde ya kalırsın ya pişman olursun dayatması yapılıyor, infazları yakılıyor. Şu an ki cezaevlerine bir tabutluğa dönüştürülmüş durumda ve dönüştürülmek için yeni yeni cezaevleri yapılıyor. Cezaevlerindeki tecride karşı var gücümüzle destek olmalıyız. Tecrite karşı yeni kampanyalar yapmak zorundayız. Tutsaklara özgürlük kampanyasının seslendirilmesi gerekiyor.”
“Y VE S TİPİ HAPİSHANELER ÜZERİNDE ÖZELLİKLE DURULMALI”
S ve Y tipi hapishaneler üzerinde özellikle durulması gerektiğini söyleyen Abdülmelik Yalçın ise, “Şimdi geldiğimiz noktada devlet ve bakanlık herhangi bir şekilde bu hapishanelerin mimarisine dair herhangi bir açıklama gereği bile duymuyor. Biz bu hapishanelere dair bilgileri hapishanelere görüşe giden ailelerden, avukatlardan, insan hakları derneklerinden alabiliyoruz. Tutsaklar da hızlı bir şekilde bu hapishanelere sürgün ediliyor.” ifadelerini kullandı.
“HAPİSHANELER KORKU İKLİMİNİN ÜRETİLDİĞİ YERLER”
İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri de günümüzde hapishanelerde yaşanan sorunlara, hak ihlallerine dair serbest kürsüde konuşarak şunları dile getirdi:
“Hapishaneler tabii ki cezalandırma mekanları ama sadece cezaevine değil bir ölüm evine konularak da infaz uygulanan yerler aynı zamanda. Topluma gözdağı olarak kullanılıyor bunu biliyoruz. Aynı zamanda korku ikliminin net olarak üretildiği de yerler. Her noktada ne yapabileceğimizi düşünmemiz lazım. Bu sorunun çözülmesi için ne yapabiliriz diye düşünmemiz lazım. Belki böylelikle içeridekiler de kendilerini bu kadar yalnız ve çaresiz hissetmezler.”
Konuşmaların ardından etkinlik, Grup İsyan Ateşi ve Haluk Akay’ın eşlik ettiği Direnişçiler Korosu’nun seslendirdiği ezgiler ile sona erdi.